Zengin Çoban Masalı
Bir varmış, bir yokmuş. Bir zamanlar, küçük bir köyde yoksul bir çoban varmış. Elindeki iki koyunuyla geçinmeye çalışıyormuş. Her gün onları en güzel vadilere otlatmaya götürürmüş. Böylece koyunlar bol ve lezzetli süt verirmiş Bir gün çoban, iki koyununu otlatmak için kasabadan epey uzaklaşmış.
Uzaktan bir grup yolcunun geldiğini görmüş. Yolcular iyice yaklaşmış ve içlerinden biri “Koyunlarından bir bardak süt sağıp verir misin? Dilim damağıma yapıştı,” demiş. Çoban hemen koyunlarını sağmış ve yolcuya ikram etmiş. Meğer süt isteyen yolcu, padişahmış… İnsanları böyle dener, hak edenleri bir kese altın ile ödüllendirirmiş.
Çobanın cömertliğine karşılık bir kese altın uzatmış. Çoban ” Babam, insanlara gösterdiğim şefkat ve nezaket için karşılık beklememem gerektiğini öğretti bana. Sütün karşılığında sizden bir ücret alamam.” demiş. Padişah bir kese altını geri çeviren çobanın tok gözlülüğüne hayran kalmış.
Çobana kendini tanıtmış ve ona sarayın hazinelerine bekçi olmasını teklif etmiş. Çoban bu işi memnuniyetle kabul etmiş. Ailesi ile birlikte saraya taşınmış. Güzel ahlakı sayesinde rahat ve mutlu bir hayat sürmüş.