Prens ile Prenses Masalı
Bir zamanlar, iki farklı krallıkta yaşayan bir prens ve bir prenses varmış. Prens, Kuzey Dağları’nın ardındaki güçlü ve soylu bir hanedanlığın varisiymiş. Prenses ise Güney Ovaları’nın zarif ve barışçıl krallığında, güzelliği ve iyiliğiyle tanınan bir prensesmiş. Ancak bu iki krallık, asırlardır süren bir düşmanlık yüzünden birbirine tamamen kapalıymış. Bu iki genç, bırakın birbirlerini görmeyi, isimlerini bile duymamışlar.
Bir gün, her iki krallık da büyük bir şölene davetlilermiş. Bu davet, tarafsız bir bölgede yapılmış. Prens, bu fuara katılmak zorunda kalmış çünkü krallığı temsil etmek gibi önemli bir görevi varmış. Aynı şekilde Prenses de babasının krallığını temsil etmek için şölene gitmiş.
Şölenin ilk günü, kalabalığın içinde tesadüfen karşılaşmışlar. Birbirlerini görür görmez, aralarında tarif edilemez bir bağ hissetmişler. Prens, Prenses’in zarif duruşuna ve ışıldayan gülüşüne kapılmış, Prenses de Prens’in cesur ve asil tavrından etkilenmiş. Birkaç dakika süren bu bakışma, kalplerinde derin bir aşkın tohumlarını atmış.
Ancak ikisi de gerçek kimliklerini öğrenince büyük bir üzüntüye kapılmışlar. Birbirlerinin düşman krallıklardan olduğunu fark edince, aşklarının imkansız olduğunu düşünmüşler. Aileleri ve krallıkları arasında asırlık nefret varken, nasıl birlikte olabilirlerdi ki?
Yine de, bu aşk o kadar güçlüymüş ki birbirlerinden vazgeçememişler. Gizli buluşmalar düzenlemişler ve her defasında aşkları biraz daha güçlenmiş. Ancak bu gizli buluşmalar sonunda iki krallığın da dikkatini çekmiş. Hem Prens’in babası hem de Prenses’in babası, bu ilişkinin ortaya çıkmasını engellemek için ne gerekiyorsa yapmaya karar vermişler. İki krallık arasında yeniden bir savaş patlak vermesi an meselesiymiş.
Prens ve Prenses, aşklarının bir savaşla sonuçlanmasını istememişler. Bu yüzden, krallıklarına savaş yerine barışı getirebilmek için büyük bir plan yapmışlar. Gizlice iki krallığın sınırına gitmişler ve orada tüm ailelerine ve halklarına seslenerek aşklarını ilan etmişler. Halkları, genç prensin ve prensesin cesur duruşuna ve aşklarına hayran kalmış. Zamanla insanlar, aralarındaki nefreti sorgulamaya başlamışlar. İki genç, düşman krallıkların kalplerini birleştirebilirse, neden krallıklar da birleşemesin?
Sonunda iki krallığın liderleri, çocuklarının sevgisini ve halklarının barış isteğini görmüşler. Savaş yerine, iki krallığı birleştirme kararı almışlar. Prens ve Prenses, görkemli bir törenle evlenmişler. Bu evlilik, sadece iki genç aşık için değil, tüm krallıklar için yeni bir dönemin başlangıcı olmuş.
İmkansız görünen aşk, sadece iki kalbi değil, iki krallığı da birleştirmiş. Prens ve Prenses, mutlu bir hayat sürerken, aşklarının gücü sayesinde barış ve huzur dolu bir dünya kurmuşlar. Böylece, aşk her türlü engeli aşarak, mutlu bir sonla bitmiş.