Titrek Tavşan

Titrek Tavşan Masalı Ormanda her gün kurulmakta olan tavşanlar pazarı, havanın kararmasıyla birlikte, dağılıyordu. Sergisini toplayan tavşan pazar yerini terk edip gidiyordu. Vakit geç olup da pazar yerinde tavşan kalmayınca bir tavşan pazara gelirdi. Sırtında boş çuvalıyla ve bu boş çuval tezgah altlarında kalmış, kıyıya köşeye atılmış, satılmamış havuçlarla ve bazı yiyeceklerle dolacaktı. Daima gölgelerden, … Devamını oku

İhtiyar Değirmenci

İhtiyar Değirmenci Masalı Bir varmış, bir yokmuş. Uzak, çok uzak bir şehirde çok fakir bir köy varmış. Bu köyün adı da fakir köymüş. Fakir köyün toprağı çorak, havası kurakmış. Bitki yetişmez, hayvan barınmazmış. Hal böyle olunca köydeki herkes bir dilim ekmeğe muhtaçmış. Bu köyde fakir ve ihtiyar bir değirmenci varmış. Toprakta buğday yetişmiyormuş ki, insanlar … Devamını oku

Yönetici Seçimi

Yönetici Seçimi Masalı Bir zamanlar ormanların birinde bir terzi kuşu yaşarmış. Terzi kuşları, tıpkı usta bir terzi gibi yapraklarını birbirine dikerek torbalar bile örerler. Üstelik çok da iyi yürekli kuşlardır. İşte size bu terzi kuşlarından birinin masalını anlatacağım bugün. Sözünü ettiğim ormanda, terzi kuşunu bütün canlılar severmiş. Çünkü bu neşeli güler yüzlü kuşun hemen hemen … Devamını oku

Keloğlan Çoban

Keloğlan Çoban Masalı Bir varmış, bir yokmuş. Evvel zaman içinde Keloğlan ile annesi, babasının yaptığı çobanlıkla geçinirlermiş. Günlerden bir gün dağda koyunları otlatırken, babasının yolunu eşkıyalar keser. Birkaç koyun isterler. Keloğlan’ın babası da: “Bu koyunlar bana emanet” der vermez. Eşkıyalar zorlayınca Keloğlan’ın babası karşı koyar. Bunun üzerine eşkıyalar, onu yakalayıp zindana atarlar, bütün koyunları da … Devamını oku

Kaplumbağa ile Tavşan

Kaplumbağa ile Tavşan Masalı Ormanda tavşan hoplaya zıplaya geziniyormuş.Bu tavşancık gördüğü bütün komşularına ne kadar hızlı olduğundan bahseder, kimsenin onu geçemeyeceğini söylermiş. Tavşan, gerçekten de güçlü ayaklarıyla hızlı koşarmış. Komşuları ise tavşanın bu şekilde böbürlenmesinden hoşlanmazlarmış. Ama hiçbirisi de onunla yarışmaya yanaşmazmış. Tavşanın heryerde “Ben çok hızlıyım, beni kimse geçemez” diye dolaşması, kaplumbağanın kulağına gitmiş. … Devamını oku

Okur Yazarlık

Çocuklara Karagöz ve Hacivat Konuşmaları Karagöz ve Hacivat: Okur Yazarlık (Hacivat, Karagöz’e yetişir.) HACİVAT – Uğurlar olsun Karagöz’üm! Ben de dükkânıma gidiyordum, birlikte yürüyelim. KARAGÖZ – Birlikte yün yiyelim. HACİVAT – Ne yün yemesi canım, yani beraber gidelim. KARAGÖZ – Hangi berbere gidelim. HACİVAT – Aaaa, hemen sinirlendirme beni! Yolda yanyana ve konuşarak gidelim diyorum, … Devamını oku

Karagöz Hacivat: Acemi Güreşçi

Çocuklara Karagöz Hacivat Konuşmaları; Hacivat ile Karagöz komik acemi güreşçi konuşması.. Keyifli okumalar.. Acemi Güreşçi (Hacivat, dükkânın önündedir.) HACİVAT – Sevgili Karagöz’üm, gel içeri de mis gibi bir ıhlamur iç! Hah hah ha ha!… KARAGÖZ – Başka zaman Hacı Cavcav! Bahçede yarım kalmış bir işim var. HACİVAT – Hele biraz sohbet edelim de ben yarın … Devamını oku

Üç Zıpzıpın Öyküsü

Üç Zıpzıpın Öyküsü Çekirge, pire ve uçan kaz bir gün saraya davet edilmişler. Kral üçünün arasında bir yarış düzenleyecek ve en yükseğe sıçrayana büyük bir ödül verecekmiş. Sonunda ödülü açıklamış. Yarışı kazanana kızımı vereceğim demiş. Yarışmaya önce pire, çekirge sonrada uçan kaz tek tek zıplayarak yarışmışlar. Bunların her biri kendini diğerlerinden üstün görüyormuş. İlk yarışan … Devamını oku

Dört Mevsim

Dört Mevsim Masalı Bir zamanlar Toprak Ana, evinde yalnız yaşıyormuş. Yalnız yaşamak zormuş, bu yüzden canı çok sıkılıyormuş. Bir gün kalkmış, gök kralına misafirliğe gitmiş. Sarayın kapısına varınca, gürültüler, patırtılar duymuş. Kapıdaki nöbetçiye, “bunların ne olduğunu” sormuş. Nöbetçi: – Ne olacak, demiş. Mevsim kardeşlerin gürültüsü. İkisi kız, ikisi oğlan dört yaramaz çocuk var. Kavga edip … Devamını oku

Keloğlan ile Altın Bülbül

Keloğlan ile Altın Bülbül Masalı Bir varmış, bir yokmuş; evvel zaman içinde kalbur saman içinde, deve tellâl iken, horozlar berber iken; Bir padişah varmış. Bu padişah, her tarafı camdan bir cami yaptırmış. Bir Cuma günü namazdan çıkarken, eli yüzü pak aksakallı bir ihtiyar görmüş. İhtiyar Padişah’a demiş ki: “Padişahım, eğer Kafdağı’nın ardındaki Altın Bülbülü getirir … Devamını oku