Birbirine Karışan Ayaklar Nasrettin Hoca

Birbirine Karışan Ayaklar Fıkrası Günlerden bir gün, köyün çocukları dere boyuna dizilmiş, ayaklarını suyun içine koymuş öylece oturuyorlardı, ağaç dallarının ucundaki çengelli iğneyle sözüm ona balık avlamaya çalışıyorlardı. Amaç oyun oynamak, serinlemek işte… Çok geçmeden, tarlada saban yapmadan yorulan Nasrettin Hoca serinlemek için derenin kenarına gelmiş. Hoca’yı gören çocuklar hemen bir muziplik düşünmüşler, başlamışlar bağırıp, … Devamını oku

İki Güvercin

İki Güvercin Hikayesi Günlerden bir gün, uzak bir ülkede iki güvercin yaşarlardı. Bunlardan birinin adı; Gezgin, diğerinin de Oynak idi. Ormanın en güvenli ve en görkemli yerine yuva yapmışlardı. Ne var ki, bir gün Gezgin yuvasından uzaklaşmak istedi. Bu isteğini çok sevdiği arkadaşı Oynak’a söyledi. – Sevgili Oynak, uzun zamandır bu bölgedeyiz, daha ne kadar … Devamını oku

Fare ile Deve

Fare ile Deve Masalı Günlerden bir gün, kendini beğenmiş bir fare ile alçak gönüllü bir deve arkadaş olmuşlar. Farenin kendisini beğendiği kadar deve de o kadar mutevazıymış. Fare devenin bu halinden faydalanıp devenin yularını eline alıp nereye gitse ona kılavuzluk edermiş. Tabii orman sakinleri bu duruma pek şaşırmışlar çünkü devenin neredeyse burnu kadar olan bir … Devamını oku

Keloğlan ile Kör Bakır

Keloğlan ile Kör Bakır Bir varmış, bir yokmuş.Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, develer tellal iken, balıklar ağaçlarda yüzer iken, Keloğlan’ın mahallesinde Kör Bakır adında biri yaşarmış. Kör Bakır, pinti, huysuz, dedikoducu, düzenbaz, madrabaz, hokkabaz birisiymiş. Bencil mi bencil, nekesmi nekesmiş. Fitnede, fesatlıkta, fücurlukta ondan alası yokmuş. Sürekli çocuklara bağırdığından, onları kovaladığından Çocuklar Kör Bakır’i … Devamını oku

Keloğlan ile Köse Değirmenci

Köse Değirmenci ile Keloğlan Masalı Bir varmış, bir yokmuş. Allah’ın kulu çokmuş. Çok yemesi, yok demesi günahmış. Evvel zaman içinde, memleketin birinde, bir Keloğlan varmış. Bu Keloğlana babası, ölüm döşeğinde, boyu kısa köselerle alışveriş etmemesini, yola da, işe de koşulmamasını vasiyet etmiş. Günlerden bir gün, bu Keloğlan, eşeğine iki tay, bir kile buğday yüklemiş, değirmenin … Devamını oku

Leylek Leylek Havada

Leylek Leylek Havada Masalı Leylek leylek havada Yumurtası tavada Az pişirdim yemedi Gömlek diktim giymedi Uç dedim uçmadı Bu leylek söz tutmadı Hay koca leylek hay. Bir zamanlar, uzak bir köyde bir leylek yuvası varmış. Anne leylek, dört yavrusu ile beraber bu yuvada yaşıyormuş. Yavruların gagaları henüz kırmızı olmadığı için siyahmış. Aşağı sokakta çocuklar oyun … Devamını oku

Gökten Düşen Üç Elma

Gökten Düşen Üç Elma Masalı Bir varmış, bir yokmuş, evvel zaman içinde pireler kalbur saman içinde, ben anamın beşiğin tıngır mıngır sallar iken bir memleketin birinde, iyiler iyisi bir padişah varmış. Her şeyi varmış, ama hiç çocuğu yokmuş. Yaşı ilerledikçe, bu yüzden kederi artıyormuş… Bir gün akıllı bir pir-i fani, padişahın derdini öğrendikten sonra, “kolayı … Devamını oku

Gerçek Prenses

İnsanları değerli kılan dış görünüşü değil, içinde taşıdığı kişiliğidir. Gerçek Prenses Masalı bunu en iyi anlatan masallardan biri. Bir kızın prenses olup olmadığını nasıl anlarsınız? Kıyafetlerinden mi, yoksa taktığı mücevherlerden mi? Birlikte Gerçek Prenses Masalını okuyalım. Sorunun cevabını bulabiliriz, ne dersiniz? Çok uzak ülkelerin birinde, büyük bir sarayda yaşayan kral ve kraliçe, evlilik çağına gelen … Devamını oku

Okçu ile Aslan

Av ve avcının karşılaştığı durumlara alışık olsak da avcı ile yine bir başka avcının karşılaştığı durumlar da olabiliyor. Okçu ile Aslan Masalı bunun en güzel örneklerinden birini oluşturuyor. Zamanın birinde, okçuluğu ile ünlü bir avcı, avlanmak için ormana gitmiş. Avcıyı gören tüm hayvanlar ondan korkarak kaçışmışlar. Okçu, insanlar arasında nasıl namlı bir avcıysa, aslan da … Devamını oku

Dalkavuk Kurt

Dalkavuk Kurt Masalı Bir gün ormanlar kralı aslan yaşlanmış, çıkar yol aramış yaşlılığına, “Çare yok” denilmezmiş hiç krallara. Aslan haber salmış hayvanlara, dostlar istemiş. Dört bir yandan koşanlar, ilaç, sağlık verenler, tümünü toplamış başına. Yalnız tilki yokmuş aralarında. Evine kapanmış, gelmemiş. Kurt da, dalkavukluk ederek kral’a, ele vermiş arkadaşını, bildirmiş tilkinin gelmediğini. “Çabuk” demiş Kral, … Devamını oku