Çocuklara Karagöz Hacivat Konuşmaları; Hacivat ile Karagöz komik acemi güreşçi konuşması.. Keyifli okumalar..
Acemi Güreşçi
(Hacivat, dükkânın önündedir.)
HACİVAT – Sevgili Karagöz’üm, gel içeri de mis gibi bir ıhlamur iç! Hah hah ha ha!…
KARAGÖZ – Başka zaman Hacı Cavcav! Bahçede yarım kalmış bir işim var.
HACİVAT – Hele biraz sohbet edelim de ben yarın gelip bahçe işine yardım ederim. Aman, hah hah!…
KARAGÖZ – Sen kime gülüyorsun?…
HACİVAT – Şuraya otur da anlatırım ha hah hah!…
KARAGÖZ – Pataklarım ha, köftehor senin gülmeni seyretmem için mi beni dükkana oturttun?
HACİVAT – Değil efendim, değil!…
KARAGÖZ – Öyleyse ne oldu?…
HACİVAT – Aman Karagöz’üm, ne olduğunu sen bana anlatacaksın! Hah hah hah!…
KARAGÖZ – Bir şey olmadı ki!…
HACİVAT – Olmaz mı efendim, sen güreşe çıkmışsın!
KARAGÖZ – Bunda gülecek ne var? Güneşe de çıkarım, gölgeye de Hacı Cavcav!…
HACİVAT – Allah iyiliğini versin, güneş değil, güreşe!…
KARAGÖZ – Öyle söylesene!…
HACİVAT – Hem de adamı bir güzel yenmişsin! Anlatsana bu iş nasıl oldu?
KARAGÖZ – Nasıl olacak, arkadaşlarla parkta otururken güreşten konuşuyorduk… Tanımadığım biri bana “Karagöz Ağa, seni bir tutuşta yere vururum!” dedi.
HACİVAT – Her halde eski güreşçilerden. Sonra?…
KARAGÖZ – Sonrası… Beni tanıyanlar “Karagöz yener”, kalanlar “Yenemez!” diye atışmaya başladılar.
HACİVAT – Aman Karagöz’üm, “Hastayım!” falan diye söyleyip kabul etmeseydin. Adam bir yerini kırar.
KARAGÖZ – Köftehor, benim bir şey söylememe fırsat bırakmadılar ki… Kendimi çayırın üstünde, adamın karşısında buldum. Ceketimi, ayakkabılarımı da çıkardılar.
HACİVAT – Desene zoraki güreş başladı. Hemen çift dalsaydın!
KARAGÖZ – Çiftlere dalıp kaçacağım ama ceket onlarda…
HACİVAT – Yağlandınız mı yoksa?
KARAGÖZ – Hay hay, ben motor yağı sürdüm, o da tereyağı… Birbirimizi yalamaya başladık.
HACİVAT – Canım yani yağlı güreş mi yapıyorsunuz?
KARAGÖZ – Hayır, ballı güreş yapıyoruz.
HACİVAT – Neyse efendim, sonra?…
KARAGÖZ – Sonra, adam beni çekerken ayağı kayıp yüzü koyun kapandı. Ben de üstüne düştüm.
HACİVAT – Yaşa Karagöz’üm, önce sen puan aldın!
KARAGÖZ – Önce ben soğan aldım, adam da gidip patates aldı.
HACİVAT – Allah iyiliğini versin, güreşten anlamadığın nasıl belli oluyor. Hiç olmazsa paçaları kapsaydın!
KARAGÖZ – Paçaları kaptım!…
HACİVAT – Aferin, bırakma bırakma!…
KARAGÖZ – Bırakmadım ama peşimden ciğerci koşup geldi. “Paçaların parasının vermedin!” deyip geri aldı.
HACİVAT – Öyle paça değil… Güreşiyordun ya! Adamı hiç bohçalamadın mı?
KARAGÖZ – Bohçalayıp eve götürdüm ama işi yaramaz diye hanım istemedi. Çöpe attım.
HACİVAT – Anlaşıldı, adam seni yerden yere vurmuştur.
KARAGÖZ – Hiç de değil… Bir ara üstüme çullandı da kaçmak için bir hamle yaptım. Adamı havaya kaldırmışım.
HACİVAT – Aferin Karagöz’üm, vur yere!
KARAGÖZ – Vuracağım ama adam havada kayboldu
HACİVAT – Allah Allah, o nasıl oluyor?
KARAGÖZ – Nasıl olacak, ağacın dalına takılmış… Ama yere düşünce üstüne bir çullandım. Kulağına başladım Karagöz oynatmaya… Adam gülmekten tuş oldu Hacı Cavcav! (Karagöz gider.)