Çoban ile Komşusu Masalı
Bir zamanlar, küçük ve sevimli bir kasabada yaşayan bir çoban ve ailesi mutlu mesut yaşarlarmış. Çoban, ailesinin ve hayvanlarının su ihtiyacını karşılayabilmek için komşusundan bir su deposu satın almış.
Çoban, yıllar sonra bir su deposu sahibi olduğu için çok sevinmiş ve ertesi gün sabah uyandığı gibi hayvanlarına su vermek için, hayvanlarını ve su kovasını alıp deponun başına gitmiş. Ancak, deponun eski sahibi kurnaz bir adammış. Çoban, deponun başına geldiğinde komşusu, bahçıvanın depodan su almasına izin vermemiş. Komşusu, çobana sadece depoyu sattığını, suyu satmadığını söylemiş ve bu yüzden çobanın suyu alma hakkı olmadığını iddia etmiş.
Çoban, bu duruma çok üzülmüş ve meseleyi kasabanın yaşlı bilgesine götürmeye karar vermiş. Yaşlı bilge, iki tarafı dinledikten sonra komşuya dönüp, “Haklısın! Sen depoyu satmışsın, suyu satmamışsın, o halde suyunu depodan çıkar, çoban da depoyu kullanabilsin,” demiş.
Kurnaz komşu, suyu depodan çekemeyeceğini anlayınca, sorun çıkarmaktan vazgeçmiş. Komşu, çobandan özür dilemiş ve çoban, ailesi ve hayvanları için suyu rahatça kullanabilmiş ve kasabada huzur içinde yaşamaya devam etmişler.
Bu masalın ana fikri, dürüstlük ve adaletin önemini vurguluyor. Komşu, su deposunu satarken dürüst davranmamış ve çobanın hakkını gasp etmeye çalışmıştır. Ancak, yaşlı bilgenin adil kararı sayesinde, çoban hakkını almış ve komşusu hatasını kabul etmiştir. Bu hikaye, dürüst ve adil olmanın, uzun vadede huzur ve mutluluğa yol açacağını anlatıyor.