Ahmak Ortak ile Düzenbaz Masalı
Günlerden bir gün düzenbaz biriyle ahmak biri yolculuğa çıkarlar. Bunlar aynı zamanda iş ortağıdırlar. Derken yol üstünde bir kese bulurlar ve sevinç içinde şehre dönerler. Ahmak altınları yarı yarıya bölüşmeyi teklif eder. Ancak düzenbazın niyeti altınların hepsine sahip olmaktır. Aklına bir plan gelir ve ahmak arkadaşına şöyle der: “Dostum, biz bunları bölüşmeyelim, yol masrafımız kadar alalım, gerisini şu ağacın dibine gömelim. Burası güvenli bir yer, kimsenin aklına gelmez. Sonra ihtiyacımız olduğunda yine gelir, alırız. Biz ortağız ve ben sana güveniyorum.” diyerek ahmağı ikna eder. Bir miktarını alıp gerisini ağacın dibine gömerler, oradan giderler.
İkisi ayrıldıktan sonra düzenbaz hemen ağacın yanına gelir, altınların hepsini alır ve oradan gider. Bir kaç ay sonra paraya ihtiyacı olan ahmak, düzenbaz ortağının yanına gelir ve durumunu anlatarak gömüye gitmelerini söyler. Birlikte gömünün yanına gittiklerinde düzenbaz toprağı elleriyle kazmaya başlar ancak keseyi yerinde bulamaz. Bunun üzerine ahmak ortağına çıkışır, ona bağırmaya başlar. “Ah! Ben sana niye güvendim ki! Benden gizli buraya gelip altınları çaldın, değil mi?”
Ahmak yeminler ederek almadığını söyler, alan kişiye beddualar eder. Ancak düzenbaz inanmaz ve daha da sesini yükselterek “Altınların yerini senden başka bilen yoktu. Nerede o zaman bu altınlar, kim aldı?” der. Uzun süre tartışırlar ama anlaşamazlar. Bunun üzerine mahkemeye başvururlar. Düzenbaz iddiasını orada da yineler ve altınları ortağı olan ahmağın aldığını söyler. Tabi ahmak inkar eder. Hakim ise düzenbazdan şüphelenir, bütün ciddiyeti ve sertliğiyle düzenbaza dönerek “O zaman iddianı destekleyecek bir delilin var mı, varsa bize göster bakalım!” der. Düzenbaz da “Var efendim. Altınları dibine gömdüğümüz ağaç bunun şahididir!” diye cevap verir.
Bu garip ve akılsız delil karşısında hakim istifini bozmaz ve “Madem öyle, gidip soralım şu ağaca.” diyerek tarafları yanına alır, ağacın yanına varır. Bu arada her şeyi önceden planlayan düzenbaz babasını ağacın kovuğuna gizler, hakimin sorularına cevap vermesini ister. Ağacın yanına geldiklerinde hakim ağaca doğru dönerek sorar: “Ey ağaç! Altınları kim çaldı?” Kovukta gizlenen yaşlı adam ağaç konuşuyormuş gibi cevap verir: “Ahmak!” Hakim bu işe şaşırır. Kulaklarını ağaca dayar, bir süre bekler ve sonra “Bu ağaç lanetlidir. Tez odun toplayın ve bu ağacı yakın!” diye adamlarına emir verir. Ağaç yakılmaya başlayınca ihtiyar içerden basar çığlığı ve kendisini kurtarmaları için yardım ister. Yanıklarla gizlendiği yerden çıkan düzenbazın babası her şeyi itiraf eder. Bunun üzerine hakim düzenbazı falakaya yatırır. Sonra da babasıyla ikisini bir eşeğe bindirip şehirde mahalle mahalle dolaştırır. Düzenbaz ise serbest kalma kefaleti olan bin altını tamamlayıp ahmağa verir ve hapisten kurtulur.