Açgözlü Kedi Masalı
Bir varmış, bir yokmuş. Uzak mı uzak bir ülkede yaşayan yaşlı bir nine varmış. Bu ninenin bir de kedisi varmış. Bu kedi o kadar tembelmiş ki patisini bile kaldırmaya üşenir bütün gün yatar yaşlı ninenin verdiği yiyecekleri yer, yerinden bile kıpırdamazmış. Günler geçtikçe tembel kedi çok zayıflayıp, çelimsizleşmiş. Artık ona yaşlı ninenin verdiği yiyecekler yetmiyormuş. Bir gün kapının önünde otururken kocaman bir kedi görmüş. Kedi o kadar büyükmüş ki aynı bir kaplana benziyormuş.
Tembel kedi:
-” Sen niye bu kadar şişman ve semizsin, ben zayıf ve çelimsizim” demiş.
Semiz kedide ona:
-” Padişahın sarayında olursan her gün çeşit çeşit yemeklerden yersen sende benim gibi olabilirsin.” demiş. Bu fikir zayıf olan kedinin çok hoşuna gitmiş. Yaşlı ninenin evinde zaten karnı doğru dürüst doymuyormuş. Niye yaşlı ninenin evinde kalıp sürüneyim. Herkes türlü türlü yemekler yiyor diye düşünerek semiz kedinin peşine takılıp sarayın yolunu tutmuş. Sarayın önüne geldiklerinde oradaki durumun hiçte semiz kedinin anlattığı gibi olmadığını görmüş. Yüzlerce kedi sarayın önüne toplanmış yiyecek bekliyormuş. Saraydakiler sayısı gün geçtikçe artan bu kedilerden artık bıkıp usanmışlar.
Padişah, hizmetçilerine emir vererek artık yeni gelen kedileri saraya almamalarını, onları götürüp uzak bir ülkeye bırakmalarını emretmiş. Hizmetçiler yeni kedilerle beraber Açgözlü kediyi de yanlarına olarak onu uzak bir ülkeye bırakmışlar. Açgözlü kedi artık ninenin yanına dönememiş. Yaşlı nine de birkaç gün kedisini beklemiş ve kedinin açgözlülüğünün kurbanı olduğunu anlayarak ondan ümidini kesmiş. Başka bir kedi bularak artık ona yemek vermeye başlamış.