Çocuklara Karagöz ve Hacivat Konuşmaları;
Sihirli Paket
HACİVAT – (Karagöz, dükkâna gelmiştir.) Hoş geldin Karagöz’üm! Maşallah sabahleyin bir göründün, bir kayboldun.
KARAGÖZ – Hay hay, az kalsın kayboluyordum.
HACİVAT – Canım sen de kaybolacağın yerlere neden gidiyorsun? İş mi aradın?
KARAGÖZ – Ben gitmedim, Avukat Rahmi Bey gönderdi. Arkadaşından acele bir paket gelecekmiş. Beni görünce…
HACİVAT – Anlaşıldı… “Sen getirir misin?…” dedi. Sen hemen kabul ettin.
KARAGÖZ – Neden kabul etmeyeyim, para verecek…
HACİVAT – Tabii doğru yapmışsın, boş durmaktan iyidir. Pekalâ sen şimdi geliyor musun, gidiyor musun?
KARAGÖZ – Paketi aldım da vermeye gidiyorum.
HACİVAT – Karagöz’üm her halde paket çok büyük de dışarı bırakıp dinlenmek için içeri girdin değil mi?
KARAGÖZ – Hayır, tek elimle kolayca taşıdım.
HACİVAT – Eeeee, nereye bıraktın?
KARAGÖZ – Neyi nereye bıraktın Hacı Cavcav?
HACİVAT – Canım sen yorgunluktan ne söylediğini bilmiyorsun galiba. . Rahmi Bey’e vermek için getirdiğin paketi soruyorum?
KARAGÖZ – Niye soruyorsun?…
HACİVAT – Allah Allah elinde yok da onun için! Nerede?
KARAGÖZ – Köftehor, elinde yok olur mu, baksana elimde! Aaaaaaa, yok?… Otururken uçmuş!…
HACİVAT – Efendim, paket uçar mı?.. Ne yaptın?…
KARAGÖZ – Şimdi elimde idi Hacı Cavcav, ne oldu?
HACİVAT – Ben de sana onu soruyorum?
KARAGÖZ – Yoksa şakadan sen mi aldın?
HACİVAT – Allah iyiliğini versin, elinden paketini alsam anlamaz mısın Karagöz’üm?
KARAGÖZ – Doğru ya… Tüh, gördün mü başıma geleni! Ben şimdi ne yapacağım Hacı Cavcav? Paket de gitti, alacağım para da…
HACİVAT – Efendim sağlık olsun, bir çaresi vardır. Belki bulan getirir.
KARAGÖZ – Aman içime fenalık geliyor!
HACİVAT – Canım üzülmekle iş düzelecek değil ki…
KARAGÖZ – Kazandığım para da gitti, ne olacak şimdi?
HACİVAT – Karagöz’üm, aklını başın al da şöyle bir düşün bakalım.
KARAGÖZ – Düşündüm bile… Giderken elimde paket yoktu.
HACİVAT – Allah iyiliğini versin, tabii yoktu. Paketi getirmek için gittin. Aldıktan sonra ne yaptın, nasıl geldin?
KARAGÖZ – Durağa kadar yürüyüp, otobüsle geldim.
HACİVAT – Sonra Karagöz’üm?
KARAGÖZ – Otobüsün içinde yürüdüm Hacı Cavcav!
HACİVAT – Dinlenmek için bir yere oturmadın mı?
KARAGÖZ – Otobüsün içinde oturdum.
HACİVAT – Bir dakika Karagöz’üm, telefon çalıyor. Bir bakayım!… (Telefonla konuşarak) Alo, evet benim efendim! Teşekkür ederim. Evet, kendisine söylerim. Size de hayırlı günler efendim! (Karagöz’e) Karagöz’üm, geçmiş olsun!…
KARAGÖZ – İkide bir alay eder gibi “Geçmiş olsun!” deyip durma, pataklarım ha!
HACİVAT – Canım alay etmiyorum, paket Rahmi Bey’e şimdi gelmiş…
HACİVAT – Paket kendi kendine otobüse binmiş, yürümüş gelmiş öyle mi? Desene sihirli paketmiş…
HACİVAT – Efendim paketin sihirli olur mu? Rahmi Bey zahmetin için teşekkür etti. “Gelsin parasını vereyim.” dedi.
KARAGÖZ – Ne yüzle gidip para alacağım Hacı Cavcav!
HACİVAT – Paranı alırsın Karagöz’üm! Çünkü sen paketi kaybetmemişsin de, arkadaşı seni yolcu ederken paketi vermeyi unutmuş… Hemen başkası ile göndermiş… Yaaa!… (Karagöz gider.)