Pembe Gülibrişim Masalı
Günlerden bir gün, Büyük bir çınar ağacı ile pembe gülibrişim ağacı aynı ormanda yaşıyorlardı. Büyük çınar ağacı çok kibirliydi, kendini ormanın en büyük ağacı olarak görür, diğer ağaçlara karşı saygısızca davranırdı. Kendinden başka kimseyi de sevmezdi. Komşusu pembe gülibrişim ağacıyla hiç ilgilenmiyor, sürekli onu görmezlikten geliyordu. Pembe gülibrişim ağacı, çınar ağacının bu tavrına çok üzülüyordu. Yine bir gün, gökyüzünü kapkara bulutlar kaplamıştı. O gün yağmur yağmaya başlamıştı… Pembe gülibrişim yapraklarını yağmura doğru uzattı. Üzerindeki büyük çınar ağacı yapraklarının ıslanmasını engelliyordu. Oysa pembe gülibrişim su içmek istiyordu. O da bütün bitkiler gibi suyla besleniyordu. Büyük çınar ağacı o kadar büyüktü ki, kökleri toprağın altına öyle çok yayılmıştı ki, bütün suyu kökleri ile topraktan alıyor ve pembe gülibrişime hiç su bırakmıyordu.
Pembe Gülibrişim:
– Sevgili komşum! Yaşlı ve büyük ağaç! “Ne olur bana da birazcık su ver. Topraktan köklerimle alamıyorum hepsini sen içmiş oluyorsun. Yaprakların o kadar büyük ki yağmurun üzerime yağmasını engelliyorsun. Gövden o kadar kalın ve güçlü ki güneşin yapraklarıma dokunmasına izin vermiyorsun.” dedi. Pembe gülibrişim o kadar çok üzülmüştü ki … Başını önüne doğru yavaşça eğdi.
Pembe gülibrişim devam etti:
– Eğer topraktan su alamazsam beslenemem. Güneşi göremezsem güçlenemem. Ne olur bana yardım et çınar ağacı yoksa yok olup gideceğim. Burada solacağım. Bir daha nefes alamayacağım. dedi. Çınar ağacı gülibrişimi duymuştu.
Büyük Çınar:
– “Ben o kadar büyüğüm ki kıpırdayamam buradan. Sen git kendine başka bir yer bul.” dedi. Ama Pembe gülibrişim kımıldayamıyordu ki, kökleri toprağa sıkı sıkı tutunmuştu. Çınar bunu anlayamıyordu.
Gülibrişim:
-Yapamıyorum Çınar Ağacı ne olur bana yardım et!
Çınar Ağacı bakmadı bile Pembe gülibrişime. Gülibrişim günden güne güzelliğini kaybetti, herkesin hayranlıkla baktığı pembe yaprakları bir bir soldu. Bir gün dayanamadı ve boynunu büktü. Bir daha nefes almadı. Bütün orman buna üzülmüştü. Gülibrişimin dökülmüş ipek gibi tane tane olan yapraklarına üzülerek baktılar. Herkes çınar ağacına bu davranışından dolayı çok kızdı.
Çınar Ağacı hatasını anlamıştı. Fakat artık çok geçti. Zavallı Gülibrişim ağacı solmuştu artık. Çınar ağacı da buna çok üzüldü. O böyle olmasını istememişti. Gülibrişime kötü davrandığına çok pişman olmuştu.
Çınar Ağacı :
– Keşke bu kadar kibirli olmasaydım. Pembe gülibrişime kötü davranmasaydım. dedi. Yaptığı hatayı anlamıştı. Bütün ormana bir daha böyle yapmayacağına söz verdi.